Kayıtlar

Meçhul Sevgili

Resim
   " Leyla ile Mecnun bugün yaşasalardı biz onları ilaçla tedavi eder evlerine gönderirdik. Hiçbir şeycikleri kalmazdı " - Nevzat Tarhan     “Bana yine aynı odayı mı verdiler?” Gözlerimi açar açmaz aklıma bu sorunun takılması ne kadar tuhaf. Yaşadığım onca şeyden sonra... Gözlerimi üzerinde yattığım yataktan başka bir şey olmayan odanın yeni boyanmış boş duvarlarında gezdirdim bir müddet. Bembeyazdı. Daha önceki kalışımda kirli beyaz ya da açık gri denen bir renkteydi sanki. Yatağın konumu, parmaklıklı pencerenin yeri, küçük penceresi olan kapı; bir akıl ve ruh sağlığı hastanesi odasında olabilecek, bir elin parmağını geçmeyecek tüm ayrıntılar, duvarların rengi dışında birkaç yıl önce kaldığım odanınki ile tıpatıp aynıydı. Beyaz, odayı daha aydınlık yapmıştı. Kendimi daha iyi hissettirdi. “Kaç gündür uyuyorum acaba?” Aklıma gelen ikinci soru bu oldu. Perişan bir halde, iki gündür üzerimde çıkarmadığım kırış kırış, pis bir takımla hastanenin kapısına dayanıp “lüt